Bilginin üretimin en önemli unsuru haline geldiği giderek küreselleşmekte olan bir dünyada, bilgi toplumunda yaşamaktayız. Bilgi toplumu ve ekonomisi olarak anılan ekonominin bilgiye dayandığı yeni toplumda kuşkusuz üniversitelere her zamankinden fazla ve çeşitli görevler düşmektedir. Bu konjonktürde üniversiteler bir nevi bilgi toplumunun lokomotifi görevini üstlenmektedirler. Buna koşut olarak yükseköğretim kurumlarından beklentiler ve taleplerde artmış ve çeşitlenmiştir, üniversiteler toplumun ve gelişen dünyanın gerektirdiği nitelikte ve çeşitte insan gücünün yetiştirilmesinin en önemli kaynaklarındandır.

35 yıllık eğitim hayatım boyunca ödün vermediğim “kaliteli eğitim” sloganını eğitimin her alanında uygulamayı hedefleyerek yola koyulduğumuz 1995 yılından bu yana değerlerimizden ödün vermeden “kaliteli eğitim” ana fikri altında attığımız adımların sonuçlarını gördükçe gurur duymaktayım, ancak bu değişim ve gelişim hareketinin asla bitmeyeceği de aşikar bir gerçektir. İstanbul Aydın Üniversitesi olarak daima yeniliği benimseme ve en iyisini oluşturma gayreti içinde olduğumuz uzun yıllar boyunca kaliteli eğitim imzasını attığımız bir çok alanda yolumuza aynı şekilde devam edeceğimize canı gönülden inanıyorum.